Toplumda öyle şeyler görüyoruz ki, inanın bazen yaşadığımız yada tnık olduğumuz haberler içimizin almadığı ölçüde bizleri soğutuyor.

Her zaman meslek yaşantımın uzun soluklu hubarlik döneminde aklımdan her karşılaştığım olayda hep şunu getiririm “Allah’tan utanandan herşey utanır”

Etrafımızda, hayatımızda olan bitene kayıtsız kalmak, “Bana bulaşmayan yılan bin yaşasın” gibi anlayışlarla ne devletimiz ihya olur ne de toplumumuzun değreleri varlığını sürdürür.

Hepimiz birer birey olarak toplumun kenetlenmiş zincirinin birer halkasıyız.

Halkadan bir zincir koparsa topluluk zayıflar kopmasada.

İşte bu yüzden her ne yapıyorsak yapalım en iyisini, en dürüstünü en iradeli olanını yapalım.

Alın size ibretlik bir öykü;

“Ma’rûf-ı Kerhi Hazretlerinin bir dayısı şehrin vâlisi idi. Vâli, bir gün şehrin kenar mahallelerini dolaşıyordu. Ma’rûf’u bir kenarda oturmuş ekmek yerken gördü. Önünde de bir köpek vardı. Bir lokma kendi yiyor, bir lokma da köpeğin ağzına veriyordu. Dayısı:





  • Köpekle birlikte yemeğe utanmıyor musun dedi.

    Maruf;

    -Utandığım için bu zavallıyı yediriyorum dedi ve başını kaldırıp havadaki bir kuşa seslendi. Kuş uçup geldi, eline kondu ve kanadıyla başını ve gözünü örttü.

    Ma’rûf;

    -Allah’tan utanandan her şey utanır, buyurdu.

    Dayısı bu hâli görüp, bu sözü işitmekle hem hayret etti, hem de oradan uzaklaştı.