40 sene önce Dünya ısınmaya başladı böyle giderse ilerde telafisi mümkün olmayan felaketler yaşanır diye bangır bangır bağırdı bilim adamları. Atmosfere salınan SERA gazının kontrol edilsin diye yırtındılar.


Küresel ısınma ilk dillendirilmeye başladığında buna bıyık altından gülerek “HADİ ORADAN ÇOK BİLMİŞ UKELA “diyen dünün siyasileri vardı.


Bugün de vahameti algılamada sorun yaşayan siyasiler var maalesef.


Bir yandan orman yangınları diğer yandan yaşanan sel felaketleri varken ülkelerin ATMOSFERE SALINAN sera gazları konusunda dişe dokunur tedbirler almadaki umursamazlığa ne demeli!


         Kanada da sıcaklığa bağlı ölümler neredeyse 1000’e yaklaştı, Almanya, Belçika ve Hollanda’nın hali meydanda.


Sel felaketinden yüzlerce insan hayatını kaybetti hâlâ aranıp da bulunamayan insanlar var.


Doğu Karadeniz deki sellerin yarattığı dram ortada.


Üzülerek belirtmek isterim ki;


Yağmurların azalması ile tarlada ürün olmazsa insan ne yiyecek, dağda tepe de ot olmazsa hayvanlar nasıl beslenecek.


Azalan gıda üretimi 8 milyardan fazla insanı beslemeye yetmeyecek.


      Yarın ne mi olacak?
Deniz seviyesinin altında olan ülkeler sular altında kalacak, Deniz seviyesinden yüksek ülke toprakları çölleşecek.


İnsan oğlu açlık ve sefaletle karşı karşıya kalacak.