Her yılın 24 NİSAN öncesinde Ermeni diasporasını bir heyecan basar ki heyecandan yerinde duramazlar.

İllede her ülke bu tarihi “ERMENİ SOYKIRIM “olarak kabul görmesi didinir dururlar.

Ne var ki gelin tarihçilere tüm arşivleri açalım gelsinler ne var ne yok incelesinler dediğimiz de reddederler.

Niye çünkü yalanları dolanları bir bir ortaya saçılacak da ondan tabi.

Misal tehcirin sadece Ermenilere yapıldığı diğer azınlıklara dokunulmadığını iddia ediyorlar.

İşte size kuyruklu bir yalan.

Bakın yıllarda Urfa’da görevlendirilen Amerikalı Mary Coraline Holmes ‘in kaleme aldığı “Urfa’da Ermeni Yetimhanesi” adlı eserinin 15nci sayfasında aynen şunu yazmıştır.

“Bir gece ismini öğrenemediğim bir şehirden geçerken birbirine sokulmuş bir göçmen gurubuna rastladım, bunlar Ermeni değil Kürt’tü. Onlarda Ermeniler gibi göçe zorlanmıştı” Demektedir.

Bu da gösteriyor ki, Osmanlı topraklarını işgal eden düşmana İHANET eden her kesimi bulunduğu bölgeden göç ettirmiştir.

Keza, Doğu bölgesinde İngiltere hükümetinin görevlendirdiği W.S. Edmons adındaki subay bölgeyi karış karış dolaştıktan sonra 16 OCAK 1920 yılında Dış İşleri Bakanlığına çektiği telgrafta “Burada soykırım olayının gerçekleştiğine dair yeterli kanıt yoktur” Notunu düşmüştü.

Bu ve buna benzer tarihi belgelerin gün ışığına çıkmasından korkan Ermeni diasporası olayı tarihçilerin elinden alıp siyasilere teslim ediyorlar.

Amaçları yeterli sayıda ülke soykırımı yasal olarak kabul ettiğinde önce tazminat ardından da toprak isteyecekler.

Tarihi bi zafere imza atamayanlar ona buna yalvar yakar ARARATI  alabileceklerini sanıyorlar.