Kabarık faturaları düşünme zamanı geldi.

Yaz aylarında bilmem kaç kez yapılan zamlar hiç birimizi çok fazla etkilemedi.

Çünkü ısınma yada yakıt giderlerimiz minimum seviyede seyrediyordu.

Ne zaman ki havalar soğumaya ve ısınma ihtiyacı duymaya başladık, doğalgaza yönelik fiyat artışları bizi düşündürmeye başladı.

Kömür içinde aynı şeyi söylemek mümkün.

Elektrik fiyatlarında ise geçen yıl ile bu yıl arasındaki birim fiyat farkını görmek iki faturayı yanyana koyarak bile fark edilebilir.

Bunun yanında elektrik faturalarımızın bedellerine baktığımızda pek çok garip kalem ödemesiyle karşı karşıya kalıyoruz.

Başkalarının kullandığı kaçak elektrik ücretini bile biz cebimizden karşılıyor, devletin televizyonunda çalışan binlerce insanın maaşını biz ödüyoruz.

Üstelik bu televizyonda yapılan iş, üretilen medya sektörü ile ilgili yapımların tamamı diğer kanallar tarafından oradaki çalışan sayısının 1000 katından daha insanla yapılıyor olsa bile.

Elektriği tüketirken karşılığını ödediğimiz halde bie de tüketim vergisi ödüyoruz.

Yahu tükettiğim elektriğin enerjinin bedelini zaten ödüyorum.

Birde tükettiğim için nesne bedel ödüyorum?

İşte tüm bunlara şöyle bir gözden geçirdiğimiz de bu kış tabir-i caiz ise hakikaten kara kışımız olacak gibi görünüyor.

Her ne kadar beyaz örtü kartpostallık manzaralar getiriyor olsamda..