Kış aylarının gelmesiyle birlikte dilimizden “aman dikkat” kelimesi düşmüyor.

Çünkü bu yıl farklı olarak hayatımızı tamamen değiştiren ve bizi adeta etkisi altına alarak tüm hayatsal alışkanlıklarımızı değiştiren virüs hala yakamızdan düşmedi.

Dünya’nın en iyi vaka sayısı ve mücadele istatistiklerine sahipken, ne oldu da sayılar bu kadar arttı?

Acaba virüse alıştık ve öldürmediği yada “bize bir şey olmaz” diyerek boş mu bıraktık kendimizi.

Sanırım alıştık.

Bu alışkanlıkta beraberinde gardımızı düşürmemize sebep oldu, ki rakamlar giderek artmaya devam ediyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ilk günden bugüne sürekli olarak tekrarlıyor.

Maske, sosyal mesafe ve hijyeni uygular, disiplinli bir şekilde bilinçli davranırsak virüs bizden daha güçlü değil.

Ama ne hikmetse bir türlü vazgeçmiyoruz.

Toplumun her alanında kafetaryadan lokantaya, minibüsten tüm hayat içindeki varlığımızı yürüttüğümüz alanlarda maalesef kurallara riayet etmiyoruz.

Yurtg enelinde olduğu gibi hala Polatlı’da da maskesiz, hem kendi sağlığını hem de toplum sağlığını hiçe sayan insanlar görmek mümkün.

Hatta öyle ki, şehirde ardı ardına maskesizlikten 3-4 kere ceza yiyen insanlar bile var içimizde.

Bu insanları durdurmak gerekiyor!

aksi halde tüm sosyal alışkanlıklarımız gibi sağlımızı da kaybedeceğiz.

Gelin 3 altın kurala uymaya devam edelim, taki virüs hayatımızdan tamamen gidene kadar.