Şu anda Dünya’nın en sıcak noktası Akdeniz.. Enerji meselesi kadanr hakimiyet konusu açısından da gergin ve stratejilerin ardı ardına yapıldığı hamlelerle dolu. Türkiye bu anlamda enerji üretmek, kendi enerji kaynaklarını sağlamak adına son derece önemli adımlar atıyor. Mesele aslında 2009 yılına uzanıyor. İsrail bölgedeki doğalgaz ve petrol rezerv kaynaklarını tespit etti ve çalışmalar, stratejik adımlar da peşi sıra geldi. Türkiye’de bu anlamda boş durmayarak, bu kaynakları aayacak altyapıya sahip gemiler, sondaj gemileri gibi mekanik alt yapısını hazırlayarak birkaç yıl önce bölgede arama çalışmalarına başladı. Şunu unutmamak gerekiyor ki, hem AB hem de diğer ülkelerin kabul etmesi gereken en önemli konu, Türkiye Akdeniz’e kara sınırı olarak en uzun ve büyük ülke. Kriz ise bahsi geçen Fransa, İtalya ve şımarık evlat Yunanistan’ın çıkar alanı saydıkları bu bölgeye Türkiye’nin girmesi. Kuzey Kıbrıs Rum kesimi bu alanı 13 ayrı parsele bölerek bu bahsi geçen ülkelere kiralarken Türkiye sessizliğini korudu. O zaman herhangi bir prosblem yoktu. Çünkü alabildiğince at köşturuyorlardı! Ne zaman Türkiye kendikıta sahanlığı ile yaptığı uluslararası alanda geçerli olan anlaşmalarla bölge hakimiyetine dair adımlar attı krizde patlak verdi. Çünkü bu ülkeler, bu bölgelerin yeraltı kaynaklarından faydalanabiliyor. Elbette adım atacağız ve enerjide “Bizde varız ey Dünya” diyeceğiz. Kıtalar arası ticaret savaşları devam ederken bizde elimizi kuvvetlendirmek adına bu adımları elbette atacağız. Türkiye bulunduğu coğrafya sebebiyle bir hayli önemli ve stratejik bir bölgede. Bu enerji kaynaklarını işleyerek Dünya’ya göndermek adına en kar getirici bölge yine Türkiye’dir. Bu enerji kadar bir egemenlik ve hakimiyet meseledir ki, Türkiye bu hassas kırmızı çizgilerinden asla taviz vermeden yoluna devam edecektir!