İçimde hep bir gitme isteği var. Bu gitme isteğimi kamçılayan birçok sebep var.

Çevremde kötü bir olay gördüğüm zaman gitme isteğim daha da artıyor sanki gittiğim yerde kötülük yokmuş gibi. Keşke öyle bir yer olsa. Benim ahlakım, vicdanım kötülük kavramını anlamıyor. Aksine yapılanları gördükçe etkileniyor üzülüyorum. Sonra da acı çekmeye başlıyor hemen gitmek istiyorum.

Bugün uyanır uyanmaz kafamın içinde kendimle konuşmaya başladım. Bazı günler bu olayı daha yoğun yaşıyorum. İşte öyle bir gün. Böyle olduğunda günlük yaşantıma da odaklanamıyorum. Sürekli düşünüyor, kendi kendime tahliller yapıyorum.

İnsanın insana yaptığı zulmü anlamıyorum, savaşları anlamıyorum, dünya o kadar bereketli olmasına rağmen açlıktan ölen çocukları kabullenemiyorum. Dünyanın içine sıkışıp kalmış gibi hissediyorum. Gitmek istiyorum ama düşüncelerimden daha uzağa gidemiyorum. Bilinç düzeyim arttıkça üzüntülerim de artıyor.

İsterdim ki herkes mutlu olsun. Herkes dünyanın tüm kaynaklarına eşit haklarda ulaşabilsin. Savaş olmasın, açlık olmasın. Doğayla insan iç içe yaşasın. Çocuklar yaşasın, kimse evini terk etmek zorunda kalmasın. Herkes birbirine gülümsesin ve teşekkür etsin ama biliyorum ki herkesin iyi ve mutlu olduğu bir dünya sadece bir ütopya...

'