Yaklaşan kurban bayramı öncesi toplumumuzu düşünmeye başladım. Kültürümüzü, yardımlaşmalarımızı... Özellikle bayram zamanı bunlar daha da artıyor ve bu beni çok mutlu ediyor.

Bayram sabahlarına mutlu uyanan çocuklar, hep birlikte edilen kahvaltılar, akraba ziyaretleri... Hepsi o kadar kıymetli ki... Şimdi koronavirüsle bunlar azalacak ama olsun bunlar bizim temelimizde var.

Kurbanın en güzel tarafı kestiğiniz hayvanı ihtiyaç sahiplerine dağıtmak bence. İnsanlar alamadıkları etleri uzun bir süre yeme fırsatı bulacak. Birbirini ziyaret etme fırsatı bulacak. Uzun zamandır görüşmeyen akrabalar görüşecek. Manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız kurbanı bayramdan ziyade tatil olarak görenlere inat...

Allah rızası için yapılan bu ibadet, öncelikle sosyal hayatta adaleti sağlar. Yardımlaşmanın en arttığı dönemdir. Arefe günü de çok kıymetlidir. Peygamber Efendimizin arefe günü ettiği dua şöyledir:

“Allah’ım, bizim dediğimizden hayırlı olarak, Zât’ının buyurduğu gibi hamd sana mahsustur. Allah’ım namazım, sair ibadetlerim, ölümüm, yaşamam senin içindir. Kalan varlığım da Zât’ın içindir. Allah’ım kabir azabından, kalp fitnesinden, işlerin bozulmasından sana sığınırım. Allah’ım esen yelin getirdiği şeyin hayırlısını senden dilerim.”

Hiç unutmam arefe suyuyla yıkanmak diye bir şey vardı. Hala var ama çocukken daha bir ayrı olurdu. Bu geleneği sürdürüyor musunuz hala merak ettim? Biz ailecek devam ettiriyoruz.

Kuran'ın değişik birçok yerinde kurban ile ilgi ayetler bulunur.

"De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir." (En' âm 6/162)

"Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye gerekir. (Hac yolculuğu için) emin olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesmeyen kimse hac günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman yedi olmak üzere oruç tutar ki, hepsi tam on gündür. Bu söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah'tan korkun. Biliniz ki Allah'ın vereceği ceza ağırdır." (Bakara 2/196)

"Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes." (Kevser 108/2)

"Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik." (Sâffât 37/107)

Peygamber Efendimiz; “Kurban kesiniz, çünkü, babanız Hz.İbrahim (as)’in sünnetidir.”   Yine Peygamberimiz, kızı Fatıma’ya; “Ya Fatıma! Kalk, kurbanın başında bulun. Onun yere düşen ilk damla kanı ile Allah günahlarını bağışlar” buyurmuşlardır.