Sosyal medyanın yayılması ve güçlenmesiyle birlikte hayatımızda duymadığımız pek çok anlamlı hikaye, özlü sözlerde girmiş oldu.

Okuma alışkanlığımızın düşük seviyelerde olduğu gerçeğinin aksine, sosyal medya bize okuma ve dikkatimizi başka alanlara verme yeteneği de sağladı.

Bir arkadaşımın sosyal medyasında bir cümle çok hoşua gitti.

“Allah de ötesini bırak”

Bu cümleyi gözlerimi kapatıp düşündüm, sonra biraz aradım bu cümle üstüne kim ne yazmış nasıl yorumlar yapmış gibi..

En dikkat çekici öykü size aşağıda sizinle paşlaştığımız ve inancımı katbekat artıran hikaye oldu.

Bakın bize nasılda kılavuz oluyor bu cümle;

“Bir adam geceleri Allah’a zikrederdi bütün gecesi zikir içinde geçerdi. Zikir kalbine yerleşmiş gönlüne tat vermişti bir gün şeytan bu adama yaklaştı ve ona dedi ki şeytan böyle Allah’ı zikretmen ne zamana kadar sürecek dedi Gece gündüz Allah diyorsun peki bir kere olsun Allah sana buyur kulum dedi mi? zikrin karşılığını aldın mı. Madem sana bir karşılık verilmiyorsa sen bu kötü halinle bu kara yüzünle ne zamana kadar Allah diyeceksin dedi tövbe haşa, böyle bir vesvese verdi şeytan ama bu vesvese adama etki etti.

Kalbi karıştı onu gerçek zannetti,demek ben Allah’ı zikretmeye layık bir kul değilim bana karşılık verilmiyor diyerek zikri bıraktı ve uyudu. Gece rüyasında hızır alleyüselam’ı gördü hızır alleyüselam ona dedi ki Allah’ı zikretmeyi Ne için terk ettin zikirden ne için pişmanlık duydun diye sordu. Adam ben sürekli Allah, Allah, Allah, Allah diye zikrettiğim halde,bir gün olsun Allah’tan buyur kulum diye bir karşılık duymadım ben bu işe layık olmadığımdan ve Allah’ın kapısından kovulmaktan korkuyorum dedi.

O zaman hızır alleyüselam adamı şöyle uyardı senin Allah, Allah diye zikretmen onun buyur kulum demesidir, O seni zikretmese sen onu hiç zikredemezdin senin ona kavuşma arzusuyla amel edip yapıp çırpınman onun tarafından sana bahşedilmiş bir bahşedilmiş cezbedir dedi o seni sevmese seni kendi yolundan koşturmazdı. Senin Allah’tan korkun ve ona duyduğun aşk onun sana lütfüdür dedi senin her yarabbi diye inleyişinde oda sana yönelir seni dinler ve sana karşılık verir.

Allah bir kulun kalbini bağlarsa o kul bir daha Allah’a zikredemez, Allah yolu açmasa kul dua edemez. Sen başına gelen bir dert içinde Allah diyorsan o sana kendisini zikrettirmek için bu derdi vermiş demektir. Gaye seni kendisiyle seni meşgul etmesidir, korkma Allah de, Allah de zikre duaya devam et hiç bir zikir hiçbir dua karşılıksız kalmaz, Zerre kadar amel dahi zahir olmaz, Allah firavuna mal verdi dert vermedi. Oda inmeyip zikir etmedi. Allah’ı zikrettiren dert onu unutturan maldan ve sıhhatten daha hayırlıdır. Mesnevi tercümesinden konu aktarılırken denilir ki kalp ya dertle ya da muhabbetle Allah der ve Allaha yönelir. Kul bilmese de bu böyle bilinir onu severek zikredenler şükretmiş olur ve mükafat alır yüce Allah’a zikretmenin mükafatı Allah katında zikredilmek ALLAH KATINDA SEVİLMEKTİR DER…