Şimdi ben anlattıkça hayal etmeye başlayın lütfen. Güneşli bir gün düşünün ve dört tarafı kapalı içine asla ışık almayan bir oda. Bu odanın bir duvarı olsun ve bu duvarın tam ortasına iğne ile bir delik açtığınızı düşünün ve deliğin karşısında bulunan duvara odanın içinden beyaz bir kağıt koyun hayalinizde. Ortaya şöyle bir sonuç çıkar: hani dedim ya duvarın ortasında iğne ile bir delik açın diye o delikten giren güneş ışığı, beyaz kağıdın üzerine yansır ve iğne deliğinin önünde bulunan cisimlerin görüntüsü beyaz kağıt üzerinde görülür.

Tabi bu görüntüyü elde edebilmemizin olayı ışıkla ilgili bir konudur. Doğada düz olarak ilerleyen ışık dalgaları vardır. Bu dalgalar, nesnelerin alt ve üst noktalarından yansıyarak ilerlemektedir.

Benim sizlere anlattığım bu basit aygıtın adı Camera Obscura'dır. Camera latince oda, karanlıkta obscura anlamına gelmektedir. Yani karanlık oda, karanlık kutu da diyebiliriz. Yunan filozofu Aristoteles Problemler adlı eserinde ilk kez karanlık kutudan söz ettiğini biliyor muydunuz? O dönemde Aristoteles ışıklı ilgili kuralları anlayıp, karanlık kutunun çalışma prensibini bilmekteydi. Bazen o dönemlerde yaşayıp o kişilerin yerinde kendimi hayal etmeden duramıyorum. Bana büyük bir haz veriyor. Neyse konumuza dönelim.

Tarihin çok eski dönemlerinde insanoğlunun ışığı farklı kaygılarla kullandığı bilinmektedir. Tek tek buralara girmek istemiyorum. Belki başka bir yazımda bunlardan bahsedebilirim. Ama şunu aktarmadan geçemeyeceğim. Hollandalı matematikçi ve astronom olan Reinerus Gemma Frisius karanlık kutunun çalışma modelini gösteren ilk resmi yayımlayan kişidir.

İnsanoğlu boyayarak, çizerek, kazıyarak yüzey üzerine resmetme yanında karanlık kutuyla birlikte ışıkla resmetmenin yolunu keşfetmiştir. Ben yazarken bile heyecanlanıyorum. Bilmiyorum sizler okurken de bunu hissedebiliyor musunuz? Ama ışıkla karanlık kutunun yüzey üzerinde sağladığı görüntü kalıcı bir görüntü değildir. Sonuç olarak bu görüntü ışıkla birlikte ortaya çıkar ve ışık yok olunca görüntü de yok olur. Yani bu nedenle hayalidir. Kimya bilimiyle ilgili çabalar sonucunda insanlar karanlık kutunun sağladığı geçici olan bu görüntüyü yüzey üzerinde sabitlemeye yönelmiştir. Bu çalışmalar çok eskilere dayanmamaktadır. Bu çalışmaların sonucunda da fizik ve kimya biliminin, yani optik ve kimyanın sentezi ile yakın gelecekte keşfedilecek olan fotoğrafın ilk ışıklarıdır.

'