Son dönemde vaka sayısındaki artışlar bizlere tedbiri elden bıraktığımız konusunda ciddi bir uyarı yapıyor.

Normalleşme sürecine ayak uyduralım derken sağlığımızı ve toplumsal sağlığı da tehlikeye atıyoruz.

Mart ayından bu yana hayatımızın en önemli olmazsa olmazı olan sosyal mesafe, maske ve hijyen konusunda hala ders almadığımız aşikar.

Okullarımızı açamıyor, eğitimden sağlığa kadar pek çok alanda hala virüs sebebiyle rahat davranamıyoruz.

Henüz belki 1. dalganın pikini yaşıyor olabiliriz ama inanın durum o kadar da iyi değil.

Dünya genelinde de durum giderek kötüleşiyor.

Vaka sayılarında ki artışlar sebebiyle toplumsal yaşam da alarm çanları çalmaya başladı.

Virüsün etkileri ekonomik olarak bir dönem bizi çok ağır yıprattı.

Bir toparlanma evresine girmiş ve ticaret hareketlenmiş olsa da vaka sayılarının artması bizi geriye atacak.

Bu meselede parola belli; vaka sayısı artarsa ve biz virüse karşı başarılı olamazsak maalesef geçmişten almadığımız dersin daha da beterini yaşarız.

Gelin buna fırsat vermeyelim.

Gelin bizden ve alacağımız tedbirlerden daha güçlü olmayan virüsü yenelim.

Gelin kendi sağlığımızı da toplumsal sağlığı da riske atmayalım.

Gelin birbirimize bir kez daha fısıldamadan gür bir şekilde söyleyelim; maske, mesafe ve hijyen..