İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hatay AFAD İl Koordinasyon Merkezindeki koordinasyon toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, toplantıda gelinen noktayı değerlendirdiklerini ifade etti. Yıkılmış, acil yıkılacak, ağır hasarlı, orta hasarlı ve az hasarlı binaların belirlenmesinin ardından başsavcılıkla yapılan ortak çalışmalar çerçevesinde enkazların ve acil yıkılacak binaların işaretlenmesi ve değerlendirmesi, bina sahiplerine haber verilmesi süreci tamamlanınca da enkaz çalışmalarının hemen hemen tüm illerde olduğu gibi Hatay'da da başladığını hatırlatan Soylu, tüm kurum ve kuruluşların bir çalışma ortaya koyduğunu anlattı.
ESNAFLA İLGİLİ YENİ SÜREÇ

"Dükkanları yıkıldı, malları gitti. Buna yönelik gerek esnaf teşkilatlarımızla, Ticaret Bakanımızla da bu konuyu değerlendirerek yine bağış usulü yani birçok ille valiliklerimiz bağışçılarla onları birleştirerek, onları bir araya getirerek illerde küçük esnaf dükkanları yaparak şu anda onların da ticari hayatlarına başlaması, şehirlerin biraz daha hareketlenmesi konusunda adım da atılmaktadır. Köyün tarım hayatı, süt meselesinden tutun da tüm süreçlere kadar, bu masanın etrafındaki bütün arkadaşlarımız tarafından takip edilmekte. Özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı ve yetkilileri tarafından takip edilmektedir. Yine sokak hayvanları meselesi aynıdır. Sokak hayvanları meselesinde de bir taraftan belediyeler, bir taraftan Veterinerler Birliği bir taraftan Milli Parklar Genel Müdürlüğü bütün bunlar özellikle tüm illerde bu süreçle ilgili anı anına hem meseleyi takip edebilmek hem karşılaşılan sorunları giderebilmek için çaba sarf etmektedirler. Yani aslında ne kadar büyük bir operasyon yürüdüğünü ve nasıl bir koordinasyon içerisinde olunduğunu, herkesin görevini nasıl sahiplendiğini ve nasıl bir süreç yönetildiğini ifade etmek için bunu örneklendirerek anlatıyorum. Valilerimizden 15'i Hatay'da 11'i Kahramanmaraş'ta, 5'i Adıyaman'da, 4'ü Malatya'da, Gaziantep'te, Osmaniye'de ve diğer noktalarda görev yapıyor. Kaymakamları, bakanlıklarımızın görevlendirdiği tüm genel müdürleri, genel müdür yardımcılarına, daire başkanlarını bunları saymıyorum ve bunların her birinin bir görevi var.”

SEFERBERLİK ÜLKEMİZİN HER NOKTASINDA DEVAM EDİYOR 

"Yerküre'nin en büyük depremlerinden ve 400 kilometrelik bir yırtıktan bahsediyoruz. Elbette ki bu bizim açımızdan önemli bir sonuç doğurdu. Büyük acılar ve büyük zaferler milletleri birleştirir. Milletimiz bu büyük acı karşısında büyük bir birliktelik gerçekleştirdi. Allah razı olsun. Bu acının onarılması için herkes seferber oldu ve bu seferberlik ülkemizin her noktasında devam ediyor. Şu ana kadar toplam 13 bin 72. Kahramanmaraş'ta 4 binin üstüne çıktı tuvalet, hemen hemen bir noktaya gelmiş durumda. Ama Hatay'da var olan sayısının 2 katına çıkmamız lazım. Duşun da aynı şekilde, çamaşır makinelerinde aynı şekilde. Bunun için sevkiyatlar da geliyor. Ama burada bir ihtiyaç var. İç çamaşırı ihtiyacı buranın en temel ihtiyaçları olarak değerlendirilebilir. Yerlerini onlar gösteriyorlar. Şu an 5 bin 400 geçici iş yeri planlandı. Sahiplendirildi de... Yani bağışçısı sahiplendirildi. Ticaret Bakanlığımızla bu konuda birlikte bir çalışma ortaya konuluyor, 262 iş yerinin yapımı tamamlandı. Hatay'da da 2 bin geçici iş yeri planlandı."

DEPREMZEDE KAMU ÇALIŞANLARI

"Depremzede olup bu illerde yaşayan kamu çalışanlarına ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Yani ikisini bir arada yürütebilmek kolay bir iş değil. O günden beri burada çalışanlar var. Yani bizatihi torununu, hanımını enkazdan kurtarıp en son kendisi enkazdan çıkıp şu anda çalışan insanlar var ve bir gün dinlenmeden çalışan insanlar var. Başka bölgelerden gelen kamu çalışanları var. Bugün bir polisimiz şehit oldu. Rüzgardan ağaç yıkıldı ve maalesef üzerine düştü ve 1 polisimiz şehit oldu. Allah rahmet eylesin. Her birine ayrı ayrı burada şükranlarımızı bir kez daha yaptıkları fedakarlıklar çerçevesinde ifade etmek istiyoruz. Bugüne kadar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının koordinasyonunda üniversiteler, diğer birimler, gönüllülerle beraber 1 milyon 220 bin kişiye kadar tüm deprem bölgesinde ulaşılmıştır, 169 bin kişiye de Hatay'da ulaşıldı. Nakdi yardımlar da aynı şekilde devam ediyor. 1 milyon 61 bin 271 aileye aile başı 10 bin lira ödeme yapıldı. 259 bin 459 kişi de şu ana kadar taşınma yardımına başvurdu. Onlara da ödemeler başladı. Ve yine de Hatay'da 194 bin 820 aileye aile başı 10 bin lira ödemeler yapıldı. Burada da 79 bin 491 aileye başvurusunu gerçekleştirmiş olduk."

TOPLAM 13 BİN 72 ARTÇI SARSINTININ MEYDANA GELDİ 

"Bunun yanı sıra özellikle 28 bin 300 enkaz var, toplam alanda, Hatay'da ise toplam 12 bin 218 enkaz var, 6 bin 832 de acil yıkılacak bina var. Toplam 19 bin 42 ağır hasarlı binanın dışında bina var. Ortalama da vermek isterim; yüzde 25'i yıkık ve acil yıkılacak, yüzde 75'i de ağır hasarlı. Bir de önümüzde yıkılacak ve acil yıkılacaktan sonra 1 aylık itiraz süreçleri sonrası bir 'ağır yıkılacaklar' tablosu da söz konusu. Şu anda hem acil yıkılacak binalar yıkılıyor hem de enkaz kaldırma işlemleri yapılıyor. Şu ana kadar acil yıkılacak ve enkaz kaldırma işlemlerinde oran yüzde 15. Yani tüm bölgede hem toplam enkaz hem de acil yıkılacak binalarda yüzde 15'e kadar geldik. Sahadan aldığımız bilgi bunun 400 binin üzerinde olduğudur. 101 bin 168 çadırda sadece, bunun neredeyse dörtte 1'inden biraz daha fazlası Hatay'da kuruldu. Toplam 1,5 milyon afetzede çadırda konaklamaktadır. Bunun 405 bini ise Hatay'da konaklamaktadır."

KONTEYNER KENT

"Toplam Hatay'da 21 bin 895 konteyner kurulumu planlandı. Şu ana kadar da - en son Katar konteynerlerinin bir bölümü daha geldi, onlar da yerleştirildi- toplam 3 bin konteyner Hatay'da kurulmuş oldu. Bugün ailelerin yerleşen bir kısmını da 902 konteynerlik bir konteyner kentimizde ziyaret ettik. Oradaki sıralamayı da birincisi, bu afette hayatını kaybeden ailelerin yakınları, - artı -ondan sonra şehit yakınları, sonra engelliler, yatalak hastalar, yani incinebilir gruplar ve en nihayetinde de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından yardım alan vatandaşlarımız olmak üzere ev sahibi ve kiracı olarak onları oraya yerleştiriyoruz ve yerleştirmeye de devam ediyoruz. Tabii buradan sonra da orta hasarlı, ağır hasarlı, evi yıkık veya acil yıkılacak olan hem ev sahipleri hem de kiracılar da bu söylediğim öncelikler, ardından da diğerlerinin tamamı yerleşebilecek."

SU İHTİYACI OLDUĞU İDDİALARI

"İçme suyu ihtiyacı ise bölgeye sevk edilen ambalajlı sularla şu ana kadar sağlanmıştır, sağlanmaya da devam edilmektedir. Sadece bugün Hatay'a verilen ambalajlı içme suyu adedi, 1 milyon 200 bin adet. Şimdi dün akşamdan itibaren böyle, 'Hatay'ın suya ihtiyacı var' diye bir şey çıktı. Üzülüyoruz da biz bu masanın etrafında hepimiz çalışıyoruz. Şimdi olmayan bir şeyi, yani ufak tefek eksiklik bir yerde olabilir, bir kişinin kendi adına talebi olabilir ama bu İstanbul'da da başka bir yerde de olabilir. Burada sabahtan akşama kadar depremzedelerimize ulaşmak, onların bütün eksikliklerini karşılayabilmek için canhıraş bir mücadele var. Öyle bir sosyal medya dalgası yayılıyor ki bu hakikaten hepimizi hem üzüyor hem de bazen çalışmaktan da alıkoyuyor. Bazen bununla birlikte planlarımızı da altüst ediyor. Yani sadece birtakım siyasi saiklerle veya burada görev yapan arkadaşlarımızın moralini bozabilmek için bir çaba ortaya konulduğu apaçık ortadadır."

AFETE, YALANLAR ÜZERİNDEN BAŞKA AFETLER EKLİYORLAR 

"Eksik olmaz mı, eksiksiz Cenabı Allah'tır, hepimiz eksiğiz. Eksik var ama suyla ilgili bir talebe öyle ya da böyle bir yerde rastlamamız lazım. Muhtarlarımız, kaymakamlarımız, belediyelerimiz arandı, 'Bildiğiniz bilmediğiniz bir yer var mı söyleyin' diye. Birileri buradaki vatandaşlarımızın bir vesileyle eksikliğini giderebilmek için elinden gelen gayreti gösterirken buradaki süreçler içinde herkes ama öteki tarafta meseleyi manipüle etmek, yanlış ve yalan üzerinden beyanda bulunmak ne kadar doğrudur onu bilmiyorum. 'İşte 22 mahalleye verilemiyor.' Nasıl verilsin? 22 mahalle yıkık. Biz hangisini düzeltelim ve neyi düzeltelim? Burada sadece 16 belediye Hatay'ın büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle birlikte buranın suyunun vatandaşlara ulaştırılabilmesi için hep birlikte çaba sarf ediyorlar, gövdelerini taşın altına koymuşlar ve mücadele ediyorlar. Bunu bu şekilde değerlendirmek insafla da ahlakla da bağdaşmıyor. Buradaki insanların karşı karşıya kaldığı afete yalanlar üzerinden başka afetler ekliyorlar. Bunun doğru olmadığını söylüyorum. Bu, yalan. Bunu da bir şekilde anlatmak durumundayız."

DEZENFORMASYONLA MÜCADELE

"Bu dönemleri istismar etmeye çalışan zihniyetler de yok değil, varlar ama onların da peşinden gidiyoruz. İşte 'Çocuklar kaçırıldı, çocuklar alıkonuldu.' Buradan vatandaşlarımıza bir kez daha söylemek istiyorum. Jandarma ve emniyet bölgesinde bugüne kadar tarafımıza bir tek kaçırılma ve alıkonulma vakası bildirilmemiştir. Bizim de herhangi bir tespitimiz söz konusu değildir. Hele organ mafyası gibi dönem dönem şehir efsanesi olarak nitelendirilen işlerin bir tanesi söz konusu değildir. Onun için burada elbette ki bunların her birisi ürkütücü, topluma yanlış bilgiler, mesajlar verici süreçlerdir. Allah bizi de milletimizi de bu dezenformasyondan, bu yalanlardan korusun, muhafaza etsin. Antakya'nın kendi köyleriyle beraber yüzde 58 yıkılmış, acil yıkılacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı binalar, daha doğrusu bağımsız bölüm var. Bu, büyük bir tahribattır ve eğer biz bunun Antakya'nın kendi merkezine getirsek rakam yüzde 70'lerin üzerine çıkacaktır. Karşı karşıya kaldığımız bu sürecin her bir anı kıymetli Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan riyasetinde tüm arkadaşlar herkes, her ildeki arkadaşlar, her görevi olan arkadaşlar tarafından yönetilmektedir."