Eskişehir, Türkiye'nin Eskisehir ilinin merkezi olan sehirdir. 1993 yılında kanunla Büyükşehir Belediyesi'nin onayı alındı. Ortasından geçen Porsuk Çayı ile kent, Avrupa hizmetleri sunmaktadır. Aynı zamanda Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi'ne ev sahipliği yapması nedeniyle öğrenci tapınağı görünümündedir.

Met helvası, nuga helvası, haşhaşlı çörek, Kalabak suyu, çibörek ve lületaşıyla ünlüdür. Ayrıca balaban kebabının da Eskişehir mutfağında önemli bir yeri vardır. İşlenebilir lületaşı, Türkiye'de yalnızca Eskişehir'de çıkarıldığı için Eskişehir taşı olarak da bilinir. Türkiye'de Eskişehir ve Sivrihisar civarında yetiştirilen bir çoban köpeği olan Akbaş da şehrin önemli değerlerinden biridir. Kültür ve sanatın yanı sıra sanat ve tesisler açısından da gelişmiş bir şehir. Anadolu Üniversitesi ve Büyükşehir Belediyesi bünyesinde iki senfoni orkestrası bulunmaktadır. Ayrıca her yıl düzenlenen Uluslararası Eskisehir Festivali kent müziği, tiyatro, resim ve sinema alanlarında sergi ve gösterilere ev sahipliği yapmaktadır.

Eskişehir, yıkılıncaya kadar değişen medeniyetler altında varlığını sürdürmüştür. Üzerinde yerleşen uygarlıklardan bazıları Frigya, Bizans, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı İmparatorluğu'dur.

Eskişehir, 2013 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Başkenti unvanından vazgeçeceğini duyurdu.

Türk Hava Yolları'nın Airbus A330-200 tipi uçağı, TC-JNG, diğer adıyla 'Eskişehir'. Eskişehir, İç Anadolu Bölgesi'nin tescilli yerleri arasında yer almaktadır. İl merkezinde Mihalgazi ve Sarıcakaya, Alpu ve Ankara, yerelde Mahmudiye, Seyitgazi ve Afyon, bölgede İnönü ve Kütahya ile küreseldir.

Eskişehir Tarihi?

Hititler M.Ö. 14. yüzyılda Eskişehir merkezli büyük bir devlet kurmuştur. Hititler döneminde Eskişehir'in önemli olduğu ve dolayısıyla bir Eti (Beylik) olduğu görülmektedir. M.Ö. 12. yüzyılda Anadolu'ya giren Frigler, Anadolu'da üretilip Dorylaion adı altında bölgeye yerleşmişlerdir. Frigyalılardan sonra bölgede Lidyalılar, daha sonra da Persler hakimiyet kurmuştur. M.Ö. 4. yüzyılda Makedonya Kralı İskender'in eline geçen Eskişehir, İskender'in ölüm tarihi olan M.Ö. 323'e kadar İskender'in İmparatorluğu altında kalmıştır. MÖ 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun kontrolüne giren bölge, Roma'nın bölünmesine ve Roma İmparatorluğu'nun ayrılmasından sonra Bizans egemenliğinde kalmıştır.

Bizans'a tekrar giren Dorylaion, 1074 yılında Selçukluların eline geçmiştir. Şehir, Anadolu Selçukluları döneminde Selçuklular ile Haçlılar arasındaki savaşlara sahne olmuştur. Bu dönemde şehrin adı 'Sultanönü' olarak anılmaktadır. Kentte Selçuklu Hanedanı'na ait pek çok eser bulunmaktadır.

Arap coğrafyacı İbn Said (علي بن موسى المغربي بن سعيد, 'Ali ibn Musa ibn Sa'id al-Maghribi); Antalya - Marki (Fethiye) Körfezi arasındaki Cibâlu't Türkmân (Türkmen Dağları) adı verilen dağlık bölgede 200.000, Kastamonu bölgesinde 100.000, Sultan Önü - Kütahya - Emirdağ - Karahisar-ı Sahibi - Sivrihisar bölgelerinde 200.000, Ankara'nın geniş Karabuli denilen dağlık bölgesi. 30.000 Türkmen kitlelerinin yığıldığını söylüyor.

1289 yılında Anadolu Selçukluları, Eskişehir'i Osman Gazi'ye verdi. Orhan Gazi döneminde Karamanoğulları'nın eline geçen Eskişehir, I. Murad tarafından yeniden Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Fatih Sultan Mehmed'in ilk günlerine kadar şehir Ankara Beyliği'ne bağlı kalmıştır. 1451 yılından sonra Kütahya'nın Beylerbeylik olmasıyla birlikte Anadolu İdari Teşkilatı'nda da değişiklik olmuş, bu arada Ankara'ya bağlanan Eskişehir de Kütahya Beylerbeyliğine bağlanmıştır.

Şehir 1601 yılında bir süre Celali Deli Hasan ve yandaşlarının eline geçmiştir. Hüdavendigâr (Bursa) Vilayetinin Kütahya Sancağı'na bağlı bir ilçe olan Eskişehir'de kutlamanın tarihi 1890'lı yıllara dayanmaktadır.

Demiryolunun Eskişehir'e gelmesiyle kent ticareti canlandı. 19. yüzyılda Kafkasya, Kırım, Romanya ve Bulgaristan'dan gelen göçmenler bölgeye yerleşti. Şehir, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra göçmenlerin yerleşmeye başlamasıyla gelişmeye başlamıştır. Mondros Mütarekesi'nin Osmanlı Devleti sınırlarının önemli noktalarında güvenli bir şekilde korunabilecek kısımlarından biri olan İtilaf Devletleri'nin işgalleri, İngilizlere dayanarak İstanbul-Bağdat kapanış hattında önemli yerleri işgal etmeye başladı. Bu işgalden 2,5 ay sonra 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelen birlikler. 1919 yılı Ocak ayının sonunda, Eskişehir Garı ile ilgili karargâhları sona erdi.

21 Haziran 1920 günü saat 11.00'de Milli Savunma Bakanı Fevzi Çakmak Paşa ve Genelkurmay Başkanı Albay İsmet İnönü ile birlikte tren istasyonuna hareket etti. Burada sınıf arkadaşı ve Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Cebesoy ile Yunan saldırısının durumunu tartıştı. Aynı gece Ankara'ya doğru yola çıktılar.

Kurtuluş Savaşı'nın 5 önemli muharebesinden üçü Eskişehir'de gerçekleşmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı'nın önemli muharebelerinden biri olan Birinci İnönü Muharebesi'nin Eskişehir versiyonları. Eskişehir, Kurtuluş Savaşı'nın kilit noktalarından biri olmuş ve savaştan hem maddi hem de manevi olarak büyük zarar görmüştür.

İngiliz kuvvetleri, I. Dünya Savaşı sonrasında hattı kesmek amacıyla 23 Ocak 1919'da Eskişehir istasyonunu işgal etmiş, Kuva-yi Milliye'nin baskısıyla 20 Mart 1920'de işgale son vermiştir. 1921 yılında Eskişehir'e 40 km uzaklıkta inşa edilmiştir. Birinci ve İkinci İnönü Muharebeleri İnönü'de yapılmıştır.

20 Temmuz 1921'de Yunanlıların Eskişehir'i işgal etmesinden sonra bir süre Yunan ordularının karargâhı olmuştur. Eskişehir-Kütahya Savaşları sonunda Türk Ordusu Sakarya'nın doğusuna çekildi. 23 Ağustos 1922'de Yunanlılar yeniden saldırdı. 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz ile düşman püskürtülmeye başlandı ve 2 Eylül 1922'de Seyitgazi yönünden gelen Türk Süvarileri Tekkeönü'nden Eskisehir'e inerek düşman kuvvetlerini Eskişehir'den uzaklaştırdı. Kurtuluş Savaşı'nın son aşaması olan Büyük Taarruz'un ardından 2 Eylül 1922'de özgürlüğüne kavuşturulan Eskişehir, harabe bir kasabaydı.

Mustafa Kemal Atatürk, 15 Ocak 1923'te Hükümet Konağı'nda yaptığı konuşmada, savaşın kazanılmasında Eskişehir'in büyük katkısı olduğunu vurguladı. Bu nedenle Mustafa Kemal Paşa kentsel imarla yakından ilgilendi. Cumhuriyet döneminde yapılan yatırımlarla kısa sürede modern bir şehir yaratmayı amaçlamaktadır.

Cumhuriyetin ilanından sonra, 1925 yılında Eskişehir il olmuştur. 1926 yılında Eskişehir'in üç ilçesi vardı: Sivrihisar, Mihalıççık ve Seyitgazi. 1954'te iptal edilen yasayla Çifteler ve Mahmudiye, 1957'de iptal edilen başka bir yasayla Sarıcakaya ilçe oldu ve ilçe sayısı 6'ya çıktı.

Daha sonra 1987 yılında çıkarılan kanunla. 3392, Alpu, Beylikova ve İnönü; Sayılı kanunla. 9 Mayıs 1990 tarih ve 3544 sayılı Kanunla Günyüzü, Han ve Mihalgazi ilçeleri haline getirilmiş, böylece ilçe sayısı 12'ye çıkmıştır.[16] Sayılı kanunla. 22 Mart 2008 tarihli resmi gazetede yayımlanan 5747 sayılı Kanun uyarınca merkez ilçe kaldırılarak Odunpazarı ve Tepebaşı adında 2 yeni ilçe kurularak ilin toplam ilçe sayısı 14'e ulaştı.

1666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Eskişehir büyükşehir unvanını kazandı. 2 Eylül 1993'te imzalanan 504 sayılı Kanun. Sayılı kanunla. 2004 yılında onaylanan 5216 sayılı yasayla büyükşehir belediyesinin sınırları, valilik binası ve merkezi kabul yarıçapı 20 kilometre olan apartman sınırlarına kadar genişletildi. 2012 yılında çıkarılan kanunla 6360 sayılı kanunla 2014 yerel seçimleri sonrasında büyükşehir belediyesine ait alanlar il sivil yolları haline getirildi.

Eskişehir İlçeleri

Alpu

Kente 40 km uzaklıkta bulunan Alpu ilçesine ulaşım, Eskişehir-Alpu Yolu üzerinden sağlanmaktadır.

Eskişehir'in gümüş işlemeciliğiyle ünlü ilçesi Alpu, tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor.

Yerleşimin tarihi Tunç Çağı'na kadar uzanan Karahöyük, Büğdüz Köyü'nde bulunan ve tarihi 1200'lü yıllara dayanan Selçuklu Camii, ormanlık alanda yer alan Ulubük Mağarası ve Sakarya Nehri'ne bakan Kara Mağara da buradaki değerli yerlerdir.

Beylikova

Eskisehir'in eski bir yerlesimi olan Beylikova, sehrin bulundugu yere 70 km uzakliktadir. Ulaşım, Eskişehir-Alpu Yolu üzerinden portal.

Süt tatilleriyle ünlü Beylikova ilçesi tarih ve turizm açısından zengin bir ilçe olmasa da tarih meraklılarının ilgisini çekebilecek yerler mevcut.

Uzunburun Köyü'nde yer alan Uzunburun Höyüğü, Porsuk Nehri'nin geçtiği bir yerleşim yeri olup yerleşimin tarihi Orta Tunç Dönemi'ne kadar uzanmaktadır. Hasan Baba Türbesi'nin bulunduğu İmikler Köyü de ilgi çekicidir.

Kafkas halklarından etkilenen yöresel mutfağıyla da burayı ziyaret etmeye değer.

Çifteler

Eskişehir merkeze 65-70 km uzaklıkta bulunan Çifteler ilçesi, doğa cenneti olarak bilinmekte ve İstanbullular arasında popüler bir hafta sonu kaçamağı destinasyonudur.

İlçede yerleşimin antik dönemleri başlamış olup, Osmanlı döneminde askeri hastane ve kışla da kurulmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra 1950'li yılların başında Çifteler ilçe temsilciliğine kavuştu.

Lezzetli balıklarıyla ünlü Çifteler ilçesine gelince; Rengarenk çiçekleri ve balıklarıyla Sakaryabaşı Gölü mutlaka ziyaret edilmeli.

Çifteler Hamamı ve Hamamkaya da burada elde edilen değerli tarihi yapılardır.

Günyüzü

Kentin en uzak ilçelerinden biri olan Günyüzü merkeze 140 km uzaklıkta bulunuyor.

Tarihte Kozağacı adıyla anılan bu yerleşim, Cumhuriyet döneminde Günyüzü'nün yerleşim yeri olmuş, 1990'lı yıllarda ise ilçe anlamını kazanmıştır.

Ovalık araziler, dağlık ve kayalık alanlar olarak bilinen ve tarihte en güzel üzümlerin yetiştiği yer olarak bilinen Günyüzü'nün öne çıkan çekim merkezi Şadırvan'dır. 300'lü yıllarda inşa edilen bu tarihlerin dışında Gecek Selçuklu Camii, Kavuncu Köprüsü, Çakmak Başı Harabeleri, Gümüş Konak ve Germia ile Başmelek Mikail Kilisesi burada elde edilen değerlerdir.

Tarihe meraklı olanlar Evaltı Yerleşimi'ni ve tarihi hamam kalıntılarını da görebilirler.

Han

Han ilçesi, Eskişehir merkezine yaklaşık 85 km uzaklıktadır. Kentin tarihi yerleşim yeri olarak özellikle bir yeraltı şehri olan Han Antik Kenti ile ünlüdür. Han bölgesi Midas Yazılı Kaya Anıtı ile ünlüdür.

Osmanlı döneminde oldukça yoğun bir yerleşim yeri olan Han, günümüzde tarihi ve turistik mekanlarıyla Eskişehir'in öne çıkan ilçelerinden biridir.

Hüsrev Paşa Camii ve Külliyesi, Yazılı Kaya Antik Kenti, Yazılı Kaya Frig Vadisi de burada değerlendirilen değerli yerlerdir.

İnönü

Kente 45 km uzaklıkta bulunan İnönü ilçesi, Eskişehir'in tarihi yerleşim yerlerinden biridir. Türk Hava Kurumu tesisleriyle öne çıkan ilçe, Kütahya'ya da oldukça yakın.

Yerleşimin M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanan İnönü, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Burada özellikle İnönü Kalesi öne çıkan tarihi yapıdır.

İnönü'ye gittiğinizde; Tarihte yolculuklar için İnönü Mağarası'na gidebilir, THK İnönü Eğitim Merkezi'nde paraşüt ve paraşüt dersleri alabilirsiniz.

Günümüzde hala kullanılan taş yapılar Rus mimari örneklerinin ilerleyebileceği değerdir.

Mahmudiye

Eskişehir şehrine 55 km uzaklıkta bulunan Mahmudiye ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde görülen bir yer olarak görülüyor.

Arap atı tarihinin günümüzde de devam ettiği Mahmudiye ilçesi, haralarıyla dikkat çekmiyor. Mahmudiye'de öne çıkan tarihi ve turistik bir çekicilik bulunmamaktadır.

Mihalgazi

Kente 45 km uzaklıkta bulunan Mihalgazi ilçesinin tarihi 1300'lü yılların başlarına kadar uzanmaktadır. Tarihte Gümele adıyla anılan, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Mihalgazi adını alan ilçe, 1990'lı yılların başında sayıca arttı.

Belediyenin işlettiği açık havuz şehrin merkezi konumunda ve yaz aylarında ilgi görüyor. Burası aynı zamanda Sakari Ilıca Kaplıcaları ile de ünlüdür. Şifalı olduğuna inanılan bu kaplıcaların uzun ormanlık alanı piknik yapmak için tercih edilebilir.

Mihalgazi'de konaklama için tercih edebileceğiniz iki farklı termal tesis bulunmaktadır.

Mihalıççık

Eskisehir'in tarihi ve turistik ilçesi Mihalıççık ilçeye 90 km mesafededir. Yunus Emre Külliyesi ile popüler olan ilçenin tarihi 14. yüzyıla kadar uzanıyor.

20. yüzyılın ilk dönemlerinde Eskişehir'e kadar uzanan Mihalıççık'a geldiğinizde dünyaca ünlü Sorkun çömlekleriyle ünlü Sorkun Köyü'nü mutlaka görmelisiniz. Yunus Emre Kültür ve Sanat festivalleri her yıl mayıs ayında burada düzenleniyor.

Buradaki şifalı suları deneyimlemek için Yarıkçı Kaplıcası ziyaret edilebilir. Tarihe meraklı olanlar için Koçakkıran Mağarası ve Karakaya Mağarası ziyaret edilebilir. Doğayla iç içe olmak için Çatacık Ormanı Mesire Alanı ve Ömerköy Göleti'ne gidebilirsiniz.

Odunpazarı

Eskişehir'in merkezi olarak bilinen ve tarihi evleri dünyaca ünlü olan Odunpazarı ilçesi, keşfedilecek tarihi ve turistik mekanlarla doludur.

Burada yapılacak ilk şey sokaklardaki tarihi evleri görmek olacaktır. Eskişehir'in kültürel zenginlikleri ile ön plana çıkan Odunpazarı'nda; Şelale Park, Kurtuluş Müzesi, Kurşunlu Cami, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Osmanlı Evi, Lületaşı Müzesi ve Atlıhan El Sanatları Çarşısı da görülmelidir.

Atlıhan El Sanatları Çarşısı, hediyelik eşya alışverişi için şehrin en iyi adreslerinden biri.

Şehrin hem tarihi hem de önemli noktalarına yakın olmasından dolayı Odunpazarı Otelleri seçeneklerinizi tercih ederek Eskişehir tatilinizi planlayabilirsiniz.

Sarıcakaya

Kente yaklaşık 45-50 km uzaklıkta bulunan Sarıcakaya ilçesi, 1950'li yıllarda Eskişehir'in ilçesi olmuştur.

5500 nüfuslu Sarıcakaya'nın yerleşimi 13. yüzyıla kadar uzanıyor. İlçe özellikle Laçin Köyü'nden gelen maden suyuyla popülerdir. Bu köy şifalı sularının yanı sıra doğal köy yaşamını yaşamak isteyenler için günübirlik tur rotası olarak da ziyaret edilebilir.

Domatesiyle ünlü Sarıcakaya'ya geldiğinizde mutlaka ilçe meydanında bulunan marketlerden Sakarya domatesi almalısınız.

Seyitgazi

Eskişehir merkezine 40 km uzaklıkta bulunan Seyitgazi ilçesi hem ilçe merkezi hem de köylerinde idari tarihi, turistik ve doğal güzellikleri sunmaktadır.

Kentin eski bir yerleşim yeri olan Seyitgazi, ilçeye adını veren Seyit Battal Gazi Türbesi ve Külliyesi ile ünlüdür. Asar Kalesi, Alemşah Türbesi, Akdoğan Mescidi, Akpare Kalesi, Asmacık İnleri Kaya Mezarları, Aziz Mahmut Hüdayi Camii ve Develik Han da burada yapılan değerli tarihi yapılardandır.

Bozdağ Film platosu nerede, yol tarifi? 2024 Bozdağ Film platosu giriş ücretli mi? Giriş ücreti ne kadar? Bozdağ Film platosu nerede, yol tarifi? 2024 Bozdağ Film platosu giriş ücretli mi? Giriş ücreti ne kadar?

Sivrihisar

Kente yaklaşık 100 km uzaklıkta bulunan Sivrihisar ilçesi, tarihi ve kültürel özellikleri ve doğal güzellikleriyle etkileyicidir.

Açık Hava Heykel Müzesi'ne de ev sahipliği yapan ilçede Nasrettin Hoca Türbesi de dikkat çekiyor. Ayrıca burada; Sivrihisar Ulu Camii, Alemşah Türbesi, Kilim Müzesi, Saat Kulesi ve Seyir Terası ile ilçenin sokaklarını süsleyen tarihi evler de görülmelidir.

Tepebaşı

Şehre 20 km uzaklıktaki Tepebaşı semti, doğal güzellikleri ve Osmanlı döneminden kalma evleriyle şehrin en etkileyici yerlerinden biri.

Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan Tepebaşı'nın öne çıkan cazibesi Sazova Parkı'dır. Yemyeşil alanları ve göletiyle oldukça etkileyici görünen Sazova Parkı'nda masalsı kaleleri de bulmak mümkün.

Japon Bahçesi ve Kent Parkı da Tepebaşı'nda değerlendirilebilecek değerli yerlerdir.

Eskişehir'in en pahalı ve en ucuz ilçeleri hangisi?

Eskişehir'in en pahalı ve en ucuz ilçeleri hakkında kesin bir bilgi bulamadım. Ancak, sahibinden.com’dan yaptığım bir araştırmaya göre, Türkiye’nin en pahalı ilçeleri arasında Eskişehir'in merkez ilçelerinden Odunpazarı ve Sivrihisar yer almaktadır.  Eskişehir'in en ucuz ilçeleri ise, genellikle nüfusu az olan ilçelerdir. Bu ilçeler arasında Tepebaşı ve Mihalgazi sayılabilir.