Asunta Yong Fang Basterra Porto, Çin doğumlu İspanyol bir kızdı. 30 Eylül 2000'de Yongzhou, Hunan, Çin'de doğdu. Asunta Basterra'nın hayatı ve ailesi, oldukça karmaşık bir arka plana sahip. Asunta, Çin'in Hunan kentinde Yongzhou'da Fang Yong adıyla doğdu. Ancak, dokuz aylıkken zengin bir İspanyol çift olan Alfonso Basterra Camporro ve María del Rosario Porto Ortega tarafından evlat edinildi. Bu evlatlık, Santiago şehrinde evlat edinilen ilk Çinli çocuktu ve Galiçya'daki ilk çocuklardan biriydi.
Gazeteci Alfonso Basterra Camporro kimdir?
Alfonso Basterra Camporro 1964 yılında İspanya'da doğan bir gazetecidir. Rosario Porto'nun ailesi, Galiçyalı bir aileden geliyordu ve oldukça saygın bir geçmişe sahipti. Anne ve babası, ani bir şekilde 2011 ve 2012'de evde öldüler. Rosario Porto, hukuk eğitimini tamamladıktan sonra babasının şirketinde çalıştı ve Fransa'nın konsolosluğuna atandı. 1990 yılında Bilbao'dan gazeteci Alfonso Basterra ile evlendi. Çift, 2001 yılında Çin'e giderek Guiyang Refah Enstitüsü'nden 9 aylık Asunta'yı evlatlık olarak aldılar.
Ancak, çiftin ilişkisi sarsıntılıydı. 2013 yılında, Alfonso'nun karısının sadakatsizliğini keşfetmesiyle ciddi sorunlar yaşandı ve boşanma süreci başladı. Lupus hastalığından muzdarip olan Rosario, zorlu bir dönem geçirirken, Alfonso da depresif dönemlerden geçiyordu. Ancak, çift, kızları Asunta'ya olan ilgilerini sürdürdüler ve onun ihtiyaçlarını karşılamak için bir arada çalıştılar.
Bu karmaşık aile dinamiği, Asunta'nın hayatında önemli bir rol oynadı ve sonunda trajik bir sona yol açtı. Asunta'nın ölümüyle ilgili olarak, ailenin içindeki gerginlikler ve ilişkiler, adli süreçte de önemli bir rol oynadı. Bu durum, davayı daha da karmaşık hale getirdi ve geniş bir medya ilgisine neden oldu.
Asunta'nın ölümü, bir cinayet soruşturması olan "Asunta Basterra Davası" olarak bilinir. Adli tıp görevlileri, Asunta'nın boğularak öldüğünü ve ölümünden önce en az yirmi yedi Lorazepam hapı aldığını tespit etti. Bu, normal bir yetişkin için önerilen dozun dokuz katından fazlaydı. Asunta'nın ölümü, ebeveynleri Alfonso Basterra ve Rosario Porto'nun işlediği cinayetle ilişkilendirildi. Çift, kızlarına üç ay boyunca periyodik olarak Lorazepam ilacı verdi ve sonunda onu boğarak öldürdü. Mahkeme, ebeveynlere Asunta'nın ölümünden suçlu buldu ve masumiyetlerini savunan anne ve babaya 18 yıl hapis cezası verdi.
Bu trajik olay, İspanya ve dünya genelinde büyük bir medya ilgisine yol açtı ve Netflix'te yayınlanan "The Asunta Case" adlı drama dizisine ilham kaynağı oldu.
Asunta'nın yaşamı ve ölümü, aile arka planı ve cinayet davasıyla ilgili detaylar, geniş bir dava dosyasını oluşturur. Bu trajik olay, aynı zamanda aile içi ilişkilerin, psikolojik durumların ve yasal süreçlerin karmaşıklığını ve önemini vurgular.
Rosario Porto'nun hapishanede iki kez intihara teşebbüs ettiği üzücü bir gerçek. İlk teşebbüsü, 24 Şubat 2017'de Pontevedra'daki A Lama hapishanesine nakledilmesinin duyurulmasının ardından geldi. Uyku haplarını biriktirerek baygın halde bulundu ve hastaneye kaldırıldı. Daha sonra başka bir yere nakledildi, ancak 12 Kasım 2018'de yeni hapishanesinde kendini duşlarda eşofman ipiyle asmaya çalıştı. Neyse ki, başka bir mahkumun gelmesiyle zamanında müdahale edilerek kurtarıldı. Ancak derin depresyon nedeniyle aynı gün hapishane revirine kaldırıldı.
Rosario Porto'nun hapishane hayatı boyunca intihar teşebbüsleri devam etti. 22 Mart 2020'de Ávila'daki Brieva kadın hapishanesine nakledildi ve intihar karşıtı protokol uygulandı. Ancak bu protokol onun süresince altı kez uygulandı.
Hapishanedeki zamanı boyunca, avukat olarak deneyiminden yararlanarak diğer mahkum arkadaşlarına yasal konularda yardımcı olmaya çalıştı ve cezaevi koşullarıyla ilgili endişeleri için İspanyol Ombudsmanı'na mektuplar yazdı.
Ne yazık ki, Porto'nun hapishanedeki çabaları sona erdi ve 18 Kasım 2020'de cezasını çekerken bir çarşaftan yapılmış kemerle kendini pencereden asarak yaşamına son verdi. Bu trajik olay, onun zorlu hapishane hayatının sonunu işaret etti ve davanın derin izlerini bir kez daha hatırlattı.
