Türkiye'nin ilaç tedarikinde büyük oranda dışa bağımlı olduğunu vurgulayan Abbasoğlu, izlenen ilaç fiyatlandırma modelinin, Avrupa'da belirlenen beş ülkeden alınan referans fiyatlara göre şekillendiğini belirtti. Ancak, bu politikanın 20 yıl önce çıkan bir kararnameye dayandığını ve bir süredir ilaç yokluklarına neden olduğunu ifade etti.
Ankara Eczacı Odası Başkanı Abbasoğlu, “Türkiye'de ilaç tedarikinde yaşanan sıkıntılar, ülkenin izlediği fiyat politikasının etkileriyle giderek artıyor. Sağlık sektöründe faaliyet gösteren firmaların, Avrupa İlaç Ajansı (EMA) kayıtlı ilaçları Türkiye'ye getirmekte tereddüt etmeleri, bu politikanın önemli bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. EMA'ya kayıtlı ilaçların yalnızca %10'unun Türkiye'de bulunması, ülkenin ilaç tedariği açısından yaşadığı sıkıntıları gözler önüne seriyor. İlaç yokluğu devam ederken yapılan düzenleme ile ilaçlara %25 oranında fiyat güncellemesi yapıldı ve ilaç fiyatlandırılmasında kullanılan sabit döviz kuru Aralık 2023’de 17 lira 54 kuruş seviyesine yükseldi. Bu kısa bir süre rahatlama sağlamıştı ancak Euro’nun gerçek seviyesi sabit ilaç kurunun çok üzerinde olması sebebiyle ilaç yoklukları tekrar artmaya başladı. Yakın zamanda büyük bir ilaç firması açıklama yaparak 14 ilacını Türkiye’den çektiğini duyurdu. Bu ilaçlardan bazıları hayati öneme sahip, eşdeğeri olmayan ilaçlardı. Her gün birçok meslektaşım eczanesine gelen hastasına ilacını bulamamasının kendisinden kaynaklanmadığını anlatıyor. Diğer meslektaşlarından ilaç takasıyla reçeteleri tamamlayıp hastaların tedavilerinin yarım kalmaması için çabalıyor.
EURO KURUNDAKİ FARK VE TEDARİK SORUNLARI
Euro kuru ile ilaç fiyatları arasındaki belirgin farka dikkat çeken Abbasoğlu, bu farkın ilaç firmalarının maliyetlerini tolere edememesine neden olduğunu söyledi. Özellikle ithal ilaçlarda ciddi sıkıntılar yaşandığını belirtti ve bu durumun nedeninin ilaç fiyat politikası olduğunu açıklayan Abbasoğlu şöyle devam etti: "Fiyat politikasının değişmemesi ise tamamen Sağlık Bakanlığı'nın yetkisi altında. Ancak, bu politikanın güncellenmemesi, ülkenin içinde bulunduğu hiperenflasyonist ortamda ilaç fiyatlarının hala çok düşük seviyelerde kalmasına neden oluyor. Diğer yandan, kutu, ambalaj ve şişe maliyetlerindeki artışlar da dikkate alındığında, ilaç fiyatlarının yeniden düzenlenmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Geçmiş yıllardaki yüzde 3’lük ilaç yokluğu seviyesinin son iki yılda yüzde 20'leri aştığını ifade eden Başkan, özellikle antibiyotiklerde ve kronik hastalıkların ilaçlarında sıkıntı yaşandığını belirtti. Ancak, yetkililerin bu konuda çalışmalar yaptığını ve ilaç fiyat politikasının güncellenmesini beklediklerini dile getirdi.”
“EN ÇOK KULLANILAN AĞRI KESİCİ SAKIZDAN DAHA UCUZ”
Abbasoğlu, ‘Türkiye'nin ilaç ruhsatı veren kuruluşlarının sayısının yetersiz olduğunu ve bu nedenle Avrupa'da kayıtlı ilaçlara erişimin zor olduğunu belirtti. Yeni teknoloji ilaçlara ve biyoteknolojik ilaçlara erişimin de bu nedenle kısıtlı olduğunu açıkladı. Ancak, ilaç fiyat politikasının güncellenmesi ile bu sorunlar çözülebilir.' dedi.
Türkiye'deki ilaç tedarikindeki sorunların çözümü için en etkili yol, mevcut fiyat politikasının güncellenerek, güncel kura göre ayarlanması olabilir. Euro kuru, 17.5 TL olarak belirlenmesi yerine, güncel euro kuru baz alınarak fiyatlandırma yapılması, ilaç tedarikindeki sıkıntıları ortadan kaldırabilir. Bu sayede, halkın ilaca erişimi sağlanırken, ilaç sektöründe faaliyet gösteren firmaların da daha adil bir rekabet ortamına sahip olmaları sağlanabilir.
Türkiye'nin ilaç tedarikinde yaşadığı sorunlar, fiyat politikasının gözden geçirilmesiyle çözüme kavuşturulabilir. Bu hem sağlık sektöründeki sürdürülebilirliği artırabilir hem de halkın ilaca erişimini kolaylaştırabilir.
İlaç tedarikindeki sorunların çözümü için en etkili yol, mevcut fiyat politikasının güncellenerek, güncel kura göre ayarlanması olabilir. Euro kuru, 17.5 TL olarak belirlenmesi yerine, güncel euro kuru baz alınarak fiyatlandırma yapılması, ilaç tedarikindeki sıkıntıları ortadan kaldırabilir. Bu sayede, halkın ilaca erişimi sağlanırken, ilaç sektöründe faaliyet gösteren firmaların da daha adil bir rekabet ortamına sahip olmaları sağlanabilir.
Türkiye'nin ilaç tedarikinde yaşadığı sorunlar, fiyat politikasının gözden geçirilmesiyle çözüme kavuşturulabilir. Bu, hem sağlık sektöründeki sürdürülebilirliği artırabilir hem de halkın ilaca erişimini kolaylaştırabilir.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan bir diğer isim ise Eczacı Berke Mert Ertürk. Birçok ilaca halkın erişim sağlayamadığını ve bu sıkıntının giderek büyüyeceğini düşündüğünü söyleyen Ertürk, ilaç tedarikindeki euro kuru krizine de dikkat çekerek birçok kritik hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçları hastalara ulaştırmadıklarını söyleyerek önemli açıklamalarda bulundu.
ÖZEL HABER/ AFİFE KAYA
